İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
Hunting | ||||
Silah/Atıcılık | hunt down f. | avlamak | ||
Mr Solana wants to disarm Iraq and hunt down the dictators of the world. Sayın Solana Irak'ı silahsızlandırmak ve dünyadaki diktatörleri avlamak istiyor. More Sentences |
||||
General | ||||
Genel | hunt down f. | yakalayıncaya kadar peşini bırakmamak | ||
Genel | hunt down f. | ele geçirmek | ||
Genel | hunt down f. | peşine düşmek | ||
Phrasals | ||||
Öbek Fiiller | hunt down f. | zar zor bulmak | ||
Öbek Fiiller | hunt down f. | güç bela bulmak | ||
Hunting | ||||
Silah/Atıcılık | hunt down f. | öldürmek | ||
Music | ||||
Müzik | hunt down f. | (çan) değişikliklere uygun şekilde aşamalı olarak çalınmak |